DEMOKRATİK OLGUNLAŞMA SÜRECİ İLERLİYOR

 

Prof.Dr.A.İlter TURAN

                                                                    SİYASET PENCERESİ

Tamamladığımız haftada hepimizin şahit olduğu iki gelişme, ülkemizde demokratik siyasetin olgunlaştığı izlenimini veriyor, geleceğe ümitle bakmamız için bizi cesaretlendiriyor.  Aceleci bir iyimserliğe kapılmamalıyız. Yine de demokratikleşmenin sancılı bir süreç olduğunu hatırlayıp, olumlu değerlendirilecek her olguya sevinebiliriz.

 

            Beni iyimserliğe iki olay sevketti. Birincisi, Saadet Partisi kongresinde Sayın Genel Başkan Kurtulmuş’un partisini Necmettin Erbakan’ın vesayetinden kurtarma yolunda attığı cesur adımdır. İkinci olay Başbakanımızın ve bazı muhalefet liderlerinin ülke sorunlarını görüşmeye başlamış olmalarıdır.  Sizce bu olaylardan hangisi daha önemli. Birincisi partilerde lider ve kadro yenilenmesi ve dolayısıyla siyasi kurumların değişime uyum sağlaması, diğeri demokrasilerde siyasi rekabetin sınırları ve iktidar ve muhalefetin etkileşim biçimleri ile ilgili. İkinci gelişmenin konusu terörle mücadele olduğundan olayı daha önemli bulabilirsiniz. Buna karşılık, olguların niteliği üzerinde duracak olursanız, her iki gelişme de benzer ağırlıklı. Bir örnekle açıklamaya çalışayım. Şayet biraz tatsız bir olay sonucunda CHP’nde lider yenilenmesi  gerçekleşmiş olmasaydı, Başbakanımz muhtemelen ana muhalefet partisi lideri ile görüşmezdi.  Keza, Saadet Partisi Genel Başkanı ile Başbakanımızın görüşmesi Erbakan Hoca’nın icazetine ihtiyaç gösterseydi, sanıyorum iki liderin görüşmesi zora girerdi.

 

            Partilerimizde lider yenilenmesi konusunda ise her zaman güçlüklerle karşılaşılmıştır. Liderlerin gücü ellerinde toplamasına olanak veren hukuki yapı lider yenilenmesini güçleştirmektedir. Partisi seçim kazanan lider, başarının kendisinin olduğunu kabul etmekte, seçim kaybeden lider ise partisini zor  günlerde bırakıp gitmeyeceğini söylemektedir. Halbuki Türkiye gibi toplumun, ekonominin hızla değiştiği bir ülkede siyasetin de yenilenmesine , değişime uyum sağlamasına ihtiyaç vardır. Parti liderinin değişmesi, uyum sağlama yollarından biridir. İlginçtir, Saadet Partisi’ndeki lider yenilenmesi süreci Sayın Kurtulmuş’un genel başkan seçilmesinden sonra başladı. Anlaşıldığı kadarıyla, Erbakan, arkadaşları ve (anlaşılıyor ki) hısım ve akrabalarının niyeti, kendileri ön saflarda yer almadan partiyi yönetmekti. Sayın Kurtulmuş, nezaketini, saygısını kaybetmedi fakat kararlılık sergiledi. Sicillerinde partiyi defa kapatılmaya, sonunda parçalanmaya ve seçim kaybetmeye götürme başarısını  barındıran ekip kongre sonuçlarını benimsemedi ama sanıyorum sonuçları tersine çevirme girişimleri başarısız kalacaktır. Türk siyasetinde parti yönetiminin dışında kalan kadronun eksikliğinin fazla hissedileceğini sanmıyorum.  Dilerim ki, Saadet Partisi’ndeki lider yenilenmesi, bu işlemin tüm partiler açısından olağanlık kazanmasına katkıda bulunsun.

 

            Gelelim ikinci olaya. Başbakanımızın iktidarda, hatta  parlamentoda temsilcisi olmayan partileri ziyareti ve teröre ilişkin görüşmeler yapması, anayasa değişikliği dahil, hayati konularda iktidar ve muhalefetin diyalogunun önemini hepimize hatırlatmıştır. Demokrasilerde bazı konuların siyasi rekabete konu yapılmaması, ulusal politikalar oluşturulması bir olgunlaşma belirtisidir. Bu yolun, Sayın Kılıçdaroğlu’nun ustaca katkılarıyla açılmış olması, siyasi istikrarımızın korunması için vazgeçilmezdir.

 

            Siyasi değişme genellikle arzulanan mükemmeliyette olmuyor. Demokratik olgunlaşma sürecinde aksamalar, eksiklikler, tutarsızlıklar  var. Ancak gidişin yönü olumlu. Sevinelim.

 

           

 

 

Sitemizde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright © 2014 Ruyiad Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemap