BİR OLGUNLUK SINAVI OLARAK WIKILEAKS

 

 

Prof.Dr.A.İlter TURAN

                                                                    SİYASET PENCERESİ

Devletierin gizli belgelerinin bir kısmının arada sırada şu veya bu kanaldan kamuoylarının bilgisine sunulması olağandışı bir olay değildir. Şeffaflığın giderek önem kazandığı dünyamızda belge gizliliğinin sınırları hızla daralıyor. Birçok ülke, belirli bir süre geçince arşivlerini incelemeye açıyor. Türkiye dahil, çoğu ülkede vatandaşların devletten istedikleri bilgileri almaları kolaylaştırıldı. Yine de, gizli belgelerin aleniyet kazanması her yerde kısıtlamalara tabidir. Bunlar kişilerin hayatını, haysiyetini ve devletin çıkarlarını korumayı amaçlayan düzenlemelerdir.

 

            Çağımızda bir olay daha cereyan ediyor. Hükümetlerin izlediği politikaları onaylamayan; gerçeklerin saptırıldığını, kamuoyunun yönlendirildiğini farkeden; buna karşılık devletlerinin yaptığı işler karşısında kendisini aciz hisseden kişiler, ellerine fırsat geçince devletin “çevirdiği dolapları” ortaya döküveriyor.  Çoğumuz Daniel Ellsberg ismini unuttuk ama kendisi RAND şirketinde Vietnam Savaşı ile ilgili olarak  araştırma yaparken gördüğü belgeleri kopyalamış, kamuoyuna açıklamış, ülkesini zor durumda bırakmıştı. Eminim ki,  başka ülkelerde de benzer olaylar görülmüştür.  

 

            Wikileaks internet sitesi aracılığıyla bir haftadır dünyaya sunulan belgeler geçmişte yaşananlarla kıyaslanamayacak kadar zengindir. Peyderpey açıklandıkları için gelecekte hangi ülkeye ait ne tür bilgilerin “ortaya saçılacağı” belli değildir. Bazı ülkelerde kıyamet kopmuş veya kopmakta, kimi bize de sıra gelecek diye endişelenmektedir. Bu süreç içinde toplumların bir siyasi olgunluk sınavı verdikleri de muhakkaktır. Belgelerin yayınlanacağı anlaşılınca, olayın kaynağı olan ABD’nin dış işleri bakanı vakit kaybetmeden harekete geçti. Birçok lideri arayarak, doğabilecek hasarı daha önceden kontrol altına almaya çalıştı. Belgeleri inkar yoluna gitmedi. Bunların muhtelif diplomatların değerlendirmesi olduğunu, Amerikan politikası olmadığını netleştirmeye çalıştı. Diğer yandan, gelecekte benzer belge sızmalarını önlemek için ne gibi önlemlere gerek duyulacağını da incelemeye başladı. Ne küstahlık sergiledi, ne de aşırı bir özürcülüğe yöneldi.

 

            Gelelim bizim durumumuza. İktidar ve muhalefet partilerimiz, belgeleri fazla incelemeden “bundan birbirimize karşı kullanılacak ne gibi malzeme çıkarabiliriz” diye düşünmeye başladılar. Şu anda ikinci derecede bir diplomatın başbakanımızın gizli serveti olduğuna dair bir dedikodusu, gündelik siyasi hayatımızda fırtınaya yol açmış bulunuyor. Buna karşılık, iktidar partisi de kendi seçmenine hitap edecek yorumlar yapıyor. Aklımızı felç eden her şeyi komployla açıklama hastalığından yararlanarak bazı ülkeleri itham ediyor, Türk kamuoyunu manipüle etmek istediklerini, ülkenin dostlarıyla arasını açmak için sahte belgeler ürettiklerini ileri sürüyor. Bir hükümetin bu tür bir belge sızması karşısında araştırmalar başlatması, her türlü ihtimali değerlendirmesi tabiidir. Ama bazı ileri gelen siyasi şahsiyetlerin bir takım ihtimalleri kamuoyu önünde sanki birşey biliyorlarmış gibi dillendirmelerinin sakıncaları açıklamayı gerektirmememektedir.

 

            Wikileaks karşısında ülkelerin gösterdikleri tepkiler, işlerini ne derecede ciddiyetle yürüttüklerini göstermektedir. Acaba, ülkemizin tavrını nasıl buluyorsunuz? Bu bir siyasi olgunluk sınavı ise, ülkemize hangi notu takdir eder diniz?

 

 

 

Sitemizde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright © 2014 Ruyiad Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemap