ÖZEL PLAKA TEKİN BİR İŞ OLMAYABİLİR!

 

 

Prof.Dr.A.İlter TURAN

                                            SİYASET PENCERESİ

Bir kurumun mensupları, çalıştıkları kurumun gücünü arttırmaya çalışırken, kendi çıkarlarını da kollamaya uğraşırlar. Örneğin üniversiteler, bilim kurumları olduklarını vurgulayarak, akademik dünyadan olmayanların üniversite yönetimine karışmamaları gerektiğini ileri sürerler. Yüksek öğretimin diğer paydaşları karşısında güçlerini korumak isterler. Keza öğretim üyeleri mesleklerinin gereklerini layikiyle yerine getirmeleri için çalışma koşullarının iyileştirilmesini, daha tatmin edici ücretler ödenmesini isterler. Her devlet kurumu, kendisinin vazgeçilmez önemini vurgular, bütçedeki payının arttırılmasını ister.  Aynı şekilde, her kurumun çalışanlarına bir takım kolaylıklar sağlanmasını istemesi gelenektendir.

 

 Farklı tutulma, farklı muamele görme, ayrıcalık edinme arayışı evrenseldir. Amerikan Tabipler Derneği’nin ve Barolar Birliği’nin iş piyasalarını korumaya dönük düzenlemeleri başka ülkelerdeki meslekdaşlarını kıskandıracak düzeydedir. Majestelerinin bürokrasisinin gücünü kollamak  için başvurduğu yollar, eğlenceli televizyon dizilerine konu olmuştur. Özellikle tek parti ile yönetilen toplumlarda, siyasi partinin de bir ayrıcalık kapısı olduğu malumdur. Soyvetler Birliği Komünist Partisi mensuplarının piyasada bulunmayan malları bulabilmeleri için özel mağazalar bile açıldığı hala hatılardadır.

 

Örnekler tartışılırken akla parlamentolar da geliyor. Ancak parlamentolar diğer kurumlardan farklıdır. Mensupları vatandaşların oylarıyla seçilir. Ayrıcalık arayan kurumları ve mensuplarını  denetlemek, ayrıcalıkların ölçüsünün kaçmamasını sağlamak görevleri vardır. Üstelik, seçmenler kendi oylarıyla göreve gelen bir kadronun ayrıcalıklar edinmesine  sıcak bakmazlar. Nitekim, Batımızdaki demokrasilerde parlamenterler sıradan vatandaşların dışında muamele görmeyi beklemezler, bunun tepki doğuracağını bilirler. Sözgelimi, sürat tahdidini aşan veya içkili araba kullanan bir temsilci kamuoyu katında zor duruma düşer, özür diler, destek yitirir.

 

Ülkemizde parlamenter seçilen kişi, toplumun ötesinde bir ayrıcalıklar dünyasına girer. Batımızdaki demokrasilerden farklı olarak, milletvekillerimiz seçilince toplumun üzerinde bir konuma geldiklerini düşünürler. Mazbatasını alan milletvekili Ankara’ya koşar. İlkin, kendisinin kim olduğunu bilmeyen  anlasın diye kocaman bir rozet alır. Arabası için öncama yerleştirilecek bir tabela edinir. Kısa süre sonra parlamento yönetimi milletvekillerine hediyeler verir. Bunlar arasında her nedense mutlaka bir ruhsatlı tabanca bulunur. Milletvekillerimiz ve milletvekilliğinden emekli olanlar özel sağlık sigortası ve benzeri ayrıcalıklardan  yararlanır, dolgun emekli maaşı alırlar. Zaman zaman ayrıcalıklarını fazla ileriye götürme girişimleri olur.  Kamuoyunun  tepkisi yoğunlaşınca, parlamenterler geri adım atmak zorunda kalırlar. Ancak birçok konuda ayrıcalıklı yaşamları kamuoyunun dikkatini çekmeden devam eder. 

 

Seçmenlerin milletvekillerinin ayrıcalık girişimlerine sıcak bakmadıkları konusunda şüphe yoktur. Son günlerde milletvekillerine özel plaka verilmesi  gündeme geldi. Her türlü ayrıcalıktan yararlanmakta sakınca görmeyen zevat için üzerinde fazla durulacak bir kazanım değil. Ancak, arabanın plakası içerde kimin olduğunu belli edecektir. Böylece vatandaşların şikayetlerini, kızgınlıklarını  yöneltebilecekleri somut bir hedef ortaya çıkacaktır. Acaba milletvekillerimiz önerilen imtiyazlarının sonuçlarını iyice düşündüler mi? Saygı göreyim, polis beni durdurmasın derken yuhalanmasınlar. Özel plaka tekin bir iş olmayabilir.

 

 

Sitemizde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright © 2014 Ruyiad Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemap