HESAPLAR YANLIŞ ÇIKMASIN!

HESAPLAR YANLIŞ ÇIKMASIN!

İlterTURAN                                      

                                                                    siyaset penceresi

 

Benim burada tekrar etmeme gerek yok, herkes aynı şeyleri söylüyor. Şu sırada dünya ekonomisinde nasıl gelişeceği, nereye gideceği, kimi nasıl etkileyeceği bilinmeyen bir iktisadi rahatsızlık var. Muhtemel gelişmeler Türk ekonomisini nasıl etkileyecektir? Bu konuda biribirinden farklı değerlendirmeler yapılıyor. Kimine göre Türk ekonomisi olası krize karşı dayanıklıdır. Ciddi bir sorunlarla karşılaşmayacaktır. İyimser olanlar, dünya ekonomisinde ortaya çıkacak bir bunalımın Türkiye’ye bazı fırsatlar sunabileceğini ifade ediyorlar. Bunun tersini düşünenler de var. Ekonomimizin kırılgan olduğunu, dünya ekonomisinden kaynaklanacak şoklar karşısında direnmesinin kolay olmadığını, cari açığın böyle devam edemeyeceğini, bizi zor günlerin bekleyebileceğini hatırlatıyorlar.

 

         Şimdi size basit bir soru. Dünyanın onaltıncı büyük ekonomisine sahip olduğu söylenen bir ülkenin hükümeti şu sıralarda gündeminin başına sizce hangi konuyu koyar?  Siz de, benim gibi “iktisadi konuları” diye bir cevap vermeye hazırlandıysanız, yanıldınız. İktisadi konular hükümetimizi en fazla ilgilendiren konular listesinin dışında bulunmaktadır. Bizim derdimiz üniversitelerde başörtüsü sorununu çözmektir. Bu kavganın neden şu anda verilmesi icap etmektedir, bilemiyorum. Geçmiş iktidarlarımızın da ufuksuz icraati ile zaten içinden çıkılması zor duruma gelen sorun, sanıyorum başbakanımızın tahmin ettiğinden çok öteye rahatsızlık ve gerilim yaratarak gelişmeye devam edecektir. Zaten gelecekte bizi neler beklediğinin müjdesi, yine ülkeyi kendi özlemlerine göre şekillendirmeyi düşleyen bir iktidar partisi milletvekilinden geldi. Turban yasaklamasına orta öğretimde ve devlet memuriyetinde de son verilecekmiş.

 

         Huzursuzluk yaratan sorun genişleme temayülü gösteriyor. Bakıyorsunuz, içkili yerlerin ruhsatlarının yenilenmesinde güçlük çıkarılıyor, kulüp lokali diye anılmakla birlikte, restoran oldukları herkesçe bilinen yerlerin ruhsatlarının iptal edileceği açıklanıyor. Sık sık ilk ve orta öğretim kurumlarında mescit açıldığı, öğrencilerin okulda namaz kıldıkları, bir kısım hocanın bunu teşvik ettiği haberleri basında yer almaya devam ediyor. Okul ve milli eğitim müdürleri, resimlerle belgelendirilen olayların üzerine gideceklerini açıklamak yerine, samimiyetsizce inkarı tercih ediyorlar. Hükümet umursamıyor. Daha kötüsü, başbakanımız semt kıraathanelerinde dünya hakkında bilgiden yana mütevazi müdavimlerin yaptığı değerlendirmelere pek uzak düşmeyen bir içerikle, Batı’dan ahlaksızlık ithal edildiğini, bilim ve kültür aktarılması gerektiğini ifade buyuruyor. Acaba hükümet bizi nereye götürmek istemektedir sorusu artık sıkça sorulacaktır.

 

         İktidar partisine oy verenlerin bir bölümünün toplumsal hayatta dinin yerinin genişletilmesini istediğini biliyoruz. Ancak, AKP oy patlamasını bu kesime değil, huzur ve refah bekleyen olağan seçmene borçludur. Halbuki, hükümetin izlediği politika toplumsal gerilimi yükselten, huzuru giderek aşındıracak bir seyir izliyor. Bir süre sonra bunun istenmeyen iktisadi sonuçları da ortaya çıkacaktır.  Dünya konjonktürünün parlak görüntü vermemesi, sıkıntının artmasına neden olabilir. Huzur ve refah yerine ilk ve ortaokullara ve memurlara başörtüsü ve mescit getirmeye yönelip toplumsal barışı zorlayan, Batı ile ilişkilerimize sorunlar ekleyen, iktisadi koşullarımızı kötüleştiren bir iktidarın desteği eriyiverir. Dikkat, hesaplar yanlış çıkmasın!

Sitemizde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright © 2014 Ruyiad Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemap